| BZMFRM,Oyun Arşivi,Program Arşivi,Online Oyunlar,Knight,Metin2,CS,Ödev Arşivi,Online,Slayt,İndir
|
| | BZMFRM,Oyun Arşivi,Program Arşivi,Online Oyunlar,Knight,Metin2,CS,Ödev Arşivi,Online,Slayt,İndir :: Genel Bilgiler :: Biyografiler | |
| Aşık Veysel Şatıroğlu | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Kayıt tarihi : 01/01/70 Aktiflik : Deneyim : Saygınlık : Seviye :
| Konu: Aşık Veysel Şatıroğlu Çarş. Tem. 21, 2010 5:10 pm | |
| Aşık Veysel Şatıroğlu
Âşık Veysel Şatıroğlu Hayatı ve Şiirleri 25 Ekim 1894'te Sivas'ın Şarkışla ilçesi Sivrialan köyünde dünyaya geldi. 21 Mart 1973'te yine Sivrialan'da yaşamını yitirdi. Çocukken çiçek hastalığı yüzünden bir gözünü, daha sonra bir kaza sonucu diğer gözünü kaybetti. Saz çalmayı öğrendi. Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Emrah, Dadaloğlu gibi halk ozanlarından etkilenerek türkü yorumu ve sazda ustalaştı. İki kez evlendi. 7 çocuğu oldu. Anadolu'yu kent kent dolaşıp şiirlerini sazıyla seslendirdi. Köy Enstitüleri'nde saz ve halk türküleri dersleri verdi. Ölüm nedeni akciğer kanseri. En güzel şiirlerinden bazılarını ölümünden hemen önce yazdı. Şimdi Şarkışla'da her yıl adına bir şenlik yapılır. Türkçesi yalındır. Dili ustalıkla kullanır. Tekniği gösterişsiz ve nerdeyse kusursuzdur. Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içedir. Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de var. Şiirleri, Deyişler (1944), Sazımdan Sesler (1950), Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimi kitaplarında toplandı. Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı.
DOSTLAR BENİ HATIRLASIN
Ben giderim adım kalır Dostlar beni hatırlasın Düğün olur bayram gelir Dostlar beni hatırlasın
Can bedenden ayrılacak Tütmez baca yanmaz ocak Selam olsun kucak kucak Dostlar beni hatırlasın
Açar solar türlü çiçek Kimler gülmüş kim gülecek Murat yalan, ölüm gerçek Dostlar beni hatırlasın
Gün ikindi akşam olur Gör ki başa neler gelir Veysel gider adı kalır Dostlar beni hatırlasın
SEN BİR CEYLAN OLSAN
Sen bir ceylan olsan ben de bir avcı Avlasam çöllerde saz ile seni Bulunmaz dermanı yoktur ilacı Vursam yaralasam söz ile seni
Kurulma sevdiğim güzelim deyin Bağlanma karayı alları geyin Ben bir çoban olsam sen de bir koyun Seslesem elimde tuz ile seni
Koyun olsan otlatırdım yaylada Tellerini yoldurmazdım hoyrada Balık olsan takla dönsen deryada Düşürsem toruma bez ile seni
Veysel der ismini koymam dilimden Ayrı düştüm vatanımdan ilimden Kuş olsan da kurtulmazdın elimden Eğer görsem idi göz ile seni
UZUN İNCE BİR YOLDAYIM
Uzun ince bir yoldayım Gidiyorum gündüz gece Bilmiyorum ne haldeyim Gidiyorum gündüz gece
Dünyaya geldiğim anda Yürüdüm aynı zamanda İki kapılı bir handa Gidiyorum gündüz gece
Uykuda dahi yürüyorum Kalmaya sebeb arıyorum Gidenleri hep görüyorum Gidiyorum gündüz gece
Kırkdokuz yıl bu yollarda Ovada dağda çöllerde Düşmüşüm gurbet ellerde Gidiyorum gündüz gece
Şaşar Veysel işbu hale Gah ağlaya gahi güle Erişmek için menzile Gidiyorum gündüz gece
SON ŞİİRİ
Selam saygı hepinize Gelmez yola gidiyorum Ne şehire ne de köye Gelmez yola gidiyorum
Gemi bekliyor limanda Gideceğim bir ummanda Gözüm kalmadı cihanda Gelmez yola gidiyorum
Eşim dostum yavrularım İşte benim sonbaharım Veysel karanlık yollarım Gelmez yola gidiyorum
BENİM SADIK YÂRİM KARA TOPRAKTIR
Dost dost diye nicelerine sarıldım Benim sadık yârim kara topraktır Beyhude dolandım boşa yoruldum Benim sadık yârim kara topraktır
Nice güzellere bağlandım kaldım Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum Her türlü isteğim topraktan aldım Benim sadık yârim kara topraktır
Koyun verdi kuzu verdi süt verdi Yemek verdi ekmek verdi et verdi Kazma ile döğmeyince kıt verdi Benim sadık yârim kara topraktır
Ademden bu deme neslim getirdi Bana türlü türlü meyva yetirdi Her gün beni tepesinde götürdü Benim sadık yârim kara topraktır
Karnın yardım kazmayınan belinen Yüzün yırttim tırnağınan elinen Yine beni karşıladı gülünen Benim sadık yârim kara topraktır
İşkence yaptıkça bana gülerdi Bunda yalan yoktur herkes de gördü Bir çekirdek verdim dört bostan verdi Benim sadık yârim kara topraktır
Havaya bakarsam hava alırım Toprağa bakarsam dua alırım Topraktan ayrılsam nerde kalırım Benim sadık yârim kara topraktır
Dileğin var ise Allah'tan Almak için uzak gitme topraktan Comertlik toprağa verilmiş Hak'tan Benim sadık yârim kara topraktır
Hakikat ararsan açık bir nokta Allah kula yakın kul Allaha Hak'kın hazinesi gizli toprakta Benim sadık yârim kara topraktır
Bütün kusurlarım toprak gizliyor Merhem çalıp yaralarım düzlüyor Kolun açmış yollarımı gözlüyor Benim sadık yârim kara topraktır
Herkim olursa bu sırra mazhar Dünyaya bırakır ölmez bir eser Gün gelir Veysel'i bağrına basar Benim sadık yârim kara topraktır
BU ALEMİ GÖREN SENSİN
Bu alemi gören sensin Yok gözünde perde senin Haksıza yol veren sensin Yok mu suçun burda senin
Kainatı sen yarattın Herşeyi yoktan var ettin Beni çıplak dışar'attın Cömertliğin nerde senin
Evli misin ergen misin Eşin yoktur bir sen misin Çarkı sema nur sen misin Bu balkıyan nur da senin
Kilisede despot keşiş İsa Allahın oğlu demiş Meryam Ana neyin imiş Bu işin var bir de senin
Kimden korktun da gizlendin Çok arandın çok izlendin Göster yüzünü çok nazlandın Yüzün mahrem ferde senin
Binbir ismin bir cismin var Oğlun kızın ne hısmın var Her bir irenkte resmin var Nerde baksam orda senin
Türlü türlü dillerin var Ne acayip hallerin var Ne karanlık yolların var Sırat köprün nerde senin
Ademi sürdün bakmadın Cennette de bırakmadın Şeytanı niçin yakmadın Cehennemin var da senin
Veysel neden aklın ermez Uzun kısa dilin durmaz Eller tutmaz gözler görmez Bu acayip sır da senin
ANAMA
Dokuz ay koynunda gezdirdi beni Ne cefalar çekti ne etti anam Acı tatlı zahmetime katlandı Uçurdu yuvadan yürüttü anam
Anaların hakki kolay ödenmez Analara ne yakışmaz ne denmez Kan uykudan gece kalkar gücenmez Emzirdi salladı uyuttu anam
Doğurdu beni Sivas ilinde Sivralan Köyünde tarla yolunda Azığı sırtında orak elinde Taşlı tarlalarda avuttu anam
Ben yürürdüm anam bakar gülerdi Huysuzluk edersem kalkar döverdi Hemen kucaklayıp okşar severdi Çirkin huylarımı soyuttu anam
Çocuğudum anam bana ders verdi Okumamı çalışmamı ön gördü Milletine bağlı ol da dur derdi Vatan sevgisini giyitti anam
Tükenmez borcum var anama benim Onun varlığından oldu bedenim Kimi köylü kızı kimisi hanım Ta ezel tarihte kayıtlı anam
Veysel der kopar mi analar bağı Analar doğurmuş ağayı beyi İşte budur sözlerimin gerçeği Okuttu öğretti büyüttü anam ALA GÖZLÜ BENLİ DİLBER
Ala gözlü benli dilber Bir gün gelsen bize doğru Seni sevdim can ü dilden Çekme kendini naza doğru
Ne pervam var ne de perdem Sanma beni hali bir dem Söyler seni teller her dem Kulak versen saza doğru
Aşığa zülfükar isen Gülşende güle zar isen Hakikatli bir yâr isen Ben geleyim size doğru
Gönülleri bir edelim Gayrileri biz nidelim İkimiz de bir gidelim Yürüyelim ize doğru
Bir gün için feryadı zar Bülbül eder her dem seher Aç sinemi gel gör ne var Arttı derdim yüze doğru
Kafi derdim bir derd katma
Veysel'i yabana atma Kerem eyle çok uzatma Kavuşalım yaza doğru
YUMMA GÖZÜN KÖR GİBİ
Kambur felek sanki beni kayırdı Eşten dosttan nazlı yardan ayırdı Gizli sırrım memlekete duyurdu Sanki benim bir ettiğim var gibi
Kimine at vermiş eştirir gezer Kimine aşk vermiş coşturur gezer Kimine mal vermez koşturur gezer Sanki bunu zengin etmek zor gibi
Bir kısmına yayla vermiş köy vermiş Bir kısmına büyük büyük pay vermiş Sevdiğine güzellikle boy vermiş Al yanaklar şule verir nur gibi
Birinin aklı yok deli divane Bir kısmı muhtaçtır acı soğana Bir kısmını zengin etmiş yan yana Şimdi kendi saklanıyor sır gibi
Kimine saz vermiş çalar eğlenir Kimi zevk içinde güler eğlenir Veysel gözyaşlarını siler eğlenir Yeter gayri yumma gözün kör gibi
BEN GİDERİM SAZIM SEN KAL DÜNYADA
Ben giderim sazım sen kal dünyada Gizli sırlarımı aşikar etme Lâl olsun dillerin söyleme yada Garip bülbül gibi ah ü zar etme
Gizli dertlerimi sana anlattım Çalıştım sesimi sesine kattım Bebe gibi kollarımda yaylattım Hayali hatır et beni unutma
Bahçede dut iken bilmezdin sazı Bülbül konar mıydı dalına bazı Hangi kuştan aldın sen bu avazı Söyle doğrusunu gel inkar etme
Benim her derdime ortak sen oldun Ağlarsam ağladın gülersem güldün Sazım bu sesleri turnadan m'aldın Pençe vurup sarı teli sızlatma
Ay geçer yıl geçer uzarsa ara Giyin kara libas yaslan duvara Yanından göğsünden açılır yara Yâr gelmezse yaraların elletme
Sen petek misali Veysel de arı İnleşir beraber yapardık balı Ben bir insanoğlu sen bir dut dalı Ben babamı sen ustanı unutma
GÜZELLİĞİN ON PAR'ETMEZ
Güzelliğin on par'etmez Bu bendeki aşk olmasa Eğlenecek yer bulaman Gönlümdeki köşk olmasa
Tabirin sığmaz kaleme Derdin dermandir yareme İsmin yayılmaz aleme Aşıklarda meşk olmasa
Kim okurdu kim yazardı Bu düğümü kim çözerdi Koyun kurt ile gezerdi Fikri başka başk'olmasa
Güzel yüzün görülmezdi Bu aşk bende dirilmezdi Güle kıymet verilmezdi Aşık ve maşuk olmasa
Senden aldım bu feryadı Bu imiş dünyanın tadı Anılmazdı Veysel adı O sana aşık olmasa
GÖNÜL SANA NASİHATIM
Gönül sana nasihatim Çağrılmazsan varma gönül Seni sevmezse bir güzel Bağlanıp da durma gönül
Ne gezersin Şam'ı Şark'ı Yok mu sende hiç bir korku Terkedersin evi barkı Beni boşa yorma gönül
Yorulursun gitme yaya Hükmedersin güne aya Aşk denilen bir deryaya Çıkamazsın girme gönül
Ben kocadım sen genceldin Başa bela nerden geldin Kahi indin kah yükseldin Şimdi oldun turna gönül
Bazı zengin bazı züğürt Bazı usta bazı sağırd Bazı koyun bazı aç kurt Her irenekten derme gönül
Veysel gönülden ayrılmaz Kahi bilir kahi bilmez Yalan dünya yârsiz olmaz İster saçı sırma gönül
HAYALİ KARŞIMA GELDİ BU GECE
Bilmem hayal miydi yoksa düş müydü Gönül arzusunu buldu bu gece Yalın kılıç mıydı bir ateş miydi İçerim koz ile doldu bu gece
Bilemedim gece ile gündüzü Seçemedim güneş ile yıldızı Mestane gözleri mestetti bizi Aklımı başımdan aldı bu gece
Mah yüzüne bakma ile doyulmaz Sıra sıra benleri var sayılmaz Aşk meyinden içen aşık ayılmaz Bilemedim bana noldu bu gece
Durmaz yanar gerçeklerin çırağı Yakın olur ehl-i aşkın ırağı Gölköy oldu Veysel'lerin durağı Hayali karşıma geldi bu gece
KARA KAŞ ALTINDA ELA GÖZ OLSAM
Her sabah her sabah suya giderken Yâr yolunda toprak olsam toz olsam Bakıp dört köşeyi seyran ederken Kara kaş altında ela göz olsam
Uğrunu uğrunu giderken yola Nice dilsizleri getirir dile Gövel ördek gibi inerken göle Ya bir şahin olsam ya bir baz olsam
Veysel ördek olsun sen de göl yârim Yeter artık kerem eyle gel yârim Lale sümbül mor menekşe gül yârim Sen bir çiçek olsan ben bir yaz olsam
ANLATAMAM DERDİMİ DERTSİZ İNSANA
Anlatamam derdimi dertsiz insana Dert çekmeyen dert kıymetini bilemez Derdim bana derman imiş bilmedim Hiç bir zaman gül dikensiz olamaz
Gülü yetiştirir dikenli çalı Arı her çicekten yapıyor balı Kişi sabır ile bulur kemali Sabretmeyen maksudunu bulamaz
Ah çeker aşıklar ağlar zarınan Yüce dağlar şöhret bulmuş karınan Çağlar deli gönül ırmaklarınan Ağlar ağlar göz yaşını silemez
Veysel günler geçti yaş altmış oldu Döküldü yaprağım güllerim soldu Gemi yükün aldı gam ilen doldu Harekete kimse mani olamaz | |
| | | | Aşık Veysel Şatıroğlu | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| BZMFRM,Oyun Arşivi,Program Arşivi,Online Oyunlar,Knight,Metin2,CS,Ödev Arşivi,Online,Slayt,İndir :: Genel Bilgiler :: Biyografiler | |
|
| BZMFRM,Oyun Arşivi,Program Arşivi,Online Oyunlar,Knight,Metin2,CS,Ödev Arşivi,Online,Slayt,İndir :: Genel Bilgiler :: Biyografiler | |
|
|
| |
|