 | BZMFRM,Oyun Arşivi,Program Arşivi,Online Oyunlar,Knight,Metin2,CS,Ödev Arşivi,Online,Slayt,İndir
|
| | BZMFRM,Oyun Arşivi,Program Arşivi,Online Oyunlar,Knight,Metin2,CS,Ödev Arşivi,Online,Slayt,İndir :: Bilgisayar ve PS Oyunları :: Oyun Anlatımları ve İncelemeleri | |
| | Saints Row: The Third İncelemesi (PS3) |  |
| | | Yazar | Mesaj |
|---|
ßeчazKiη
Süper Moderatör
Mesaj Sayısı : 869
Cinsiyet : 
Nerden : Silivri
Kayıt tarihi : 27/06/10
Aktiflik :
Deneyim :
Saygınlık :
Seviye :
| | Konu: Saints Row: The Third İncelemesi (PS3) Çarş. Şub. 22, 2012 2:58 pm | |
| THQ’nun en çok önem verdiği serilerinden biri olan Volition Inc.’in yapımcısı olduğu Saints Row’un üçüncü oyunu, izlediğim en iyi oyun fragmanlarından biriyle tanıtılmıştı. Arkada Kanye West’in Power’ı eşliğinde gece kulübünde birbirine giren çetelerin müthiş bir kurguyla sunumu oyunun az çok çizgisini belli ediyordu. Zaten bundan önceki iki oyunu oynayanlar, yada az çok hakkında fikir sahibi olanlar üçüncü oyunun da nasıl bir deneyim sunacağını az çok tahmin edebilirlerdi. Ancak Saints Row: The Third tahminlerin bile ötesinde gerçekçilikten uzak, tamamen eğlence ve aksiyona dayalı bir oyun olarak karşımıza çıkıyor.
YINE STEELPORT, YINE SAVAŞ
Seriye ait kurgulanmış şehir olan Steelport’tayız yine, şehrin sakinleri genelde çetelerden oluşuyor bildiğiniz gibi. Liderini kontrol ettiğimiz Saints ile The Syndicate arasında başlayan çekişme, büyük bir savaşa dönüşüyor ve oyunun hikayesi genel olarak bu hatlar üzerinde geçiyor. Açık dünya oyunu ve suç dünyasını özgür bir oynanışla sunuyor, bu özellikler aklınıza hemen GTA’yı getirebilir. Zaten artık alışıldı bu duruma, ‘open-world’ oyunları sürekli olarak GTA ile karşılaştırılır yada benzer yanlarına vurgu yapılır, türünün en iyisi olan bir oyun haliyle kolay örnek oluyor. Ancak bundan önceki Saints Row’lar gibi bunun da özellikle GTA IV ile uzaktan yakından alakası yok, türleri dışında.
Saints Row serisi, daha çok işin mizahi yönüne ağırlık verir ve gerçekçilik unsurlarını pek dikkate almazdı. Son oyunla yapımcılar işi daha da abartmış, aksiyonu artırmak ve eğlencenin dibine vurmak için en uyduruk Hollywood filmlerinde bile göremeyeceğimiz kadar gerçekçilikten uzak sahneler hazırlamışlar. Oyunun amacı bu yönde olduğundan, ‘çok saçma olmuş’, ‘hiç gerçekçi değil’ gibi eleştirme potansiyeline sahipseniz bu yapıma hiç bulaşmayın derim. Hele ki GTA IV’ün sunduğu gerçekçilikten, fizik kurallarından veya hikaye odaklı ilerleyişten bir nebze bile beklemeyin.
Oyunun senaryo moduna girmeden önce ‘Co-op’ moduna değinirsek; hikaye modunu bir arkadaşınızla ortak oynayabiliyorsunuz. Bunun dışında ekstra olarak ‘Whored’ isimli bir oyun modu bulunuyor, tek başınıza ya da yine ‘co-op’ oynayabileceğiniz. Son zamanlarda moda haline gelen ‘hayatta kalma’ modu, Saints Row’da da yerini almış. Karakter seçimi yaptıktan sonra üzerinize gelen düşmanları öldürüyorsunuz, ne kadar uzun süre hayatta kalırsanız o kadar başarılı oluyorsunuz. Saints Row burada da farkını, düşmanlarınızın ve seçebileceğiniz karakterlerin kıyafetleri ile kullanıma açık olan silahlarla ortaya koyuyor mizahi açıdan.
En ince ayrıntısına kadar oyuncunun inisiyatifine bırakılmış karakter oluşturma ekranından hemen sonra Steelport’a adım atıyoruz, tanıtım tadındaki ilk bölümü saymıyorum tabi. The Third’te en büyük düşmanımız The Syndicate, ancak Steelport’un dört bir yanına birbirinden bağımsız çeteler bulunuyor. Yani şehirde kendinizi güvenli hissedebileceğiniz pek alan bulunmuyor. Attığınız her bir adımda üzerinize ateş açılma riski daha da artıyor.
Hikayeden bağımsız olarak bölge savaşlarına katılabilir ve çetenizin kontrol ettiği bölge sayısını artırabilirsiniz. Bölgenin ekonomik faaliyetlerini de kontrol edebiliyorsunuz aynı zamanda. Ancak ele geçirdiğiniz bölgelerin saldırıya uğrama ihtimali de bulunuyor. Bunun dışında yan görevler de hikayeyi ve ana görevleri bir çırpıda bitirmek istemeyenlerin imdadına yetişiyor. Alakasız yan görevler mantık sınırlarını zorlayabilir, her ne kadar Saints Row: The Third’te en ufak bir mantık kırıntısı dahi aramak abes olsa da bazen tahammül edemiyor insan.
Saints Row 2’ye göre çok daha geniş bir harita bulunuyor yapımda, biraz L.A. Noire’i anımsadım. Bitmek tükenmek bilmeyen yollar ve binalar, özgürce takılabileceğiniz geniş oyun alanı anlamına gelse de bazen ulaşım sorunu sıkıcı hale gelebiliyor. Böylesine geniş bir haritada elinizin altında her türlü araba, motosiklet, tank gibi askeri araçlar ve jet, helikopter tarzı hava araçları kullanıma hazır bekliyor. Hatta bu araçlar sadece ulaşım konusunda yardımcı olmuyor, aynı zamanda şehri birbirine katma dürtülerinizi de harekete geçiriyor. Tank ile kırmızı ışıkta bekleyip, yeri geldiğinde yayalara yol vermek, oldukça kuvvetli bir iradeye sahip olmayı gerektiriyor. Dürtülerinize yenik düştüğünüz zaman oyun çok daha eğlenceli oluyor elbette, peşinize düşen polisler de aksiyon olmasını sağlıyor.
Serinin önceki oyunlarında da olduğu gibi araç sürüşü hala zayıf durumda. Özellikle araba kullanımının önemli bir yer edindiği ‘open-world’ oyunlarında tahammül edemediğim şeylerin başında geliyor sürüş hissinin iyi olmaması. Hal böyle olunca, araba sürerken keyif almak yerine bir an önce hedeflenen yere ulaşmak istiyor insan. Koca harita ve kullanıma açık geniş şehir, önemini bir anda yitiriveriyor.
Yapımın grafikleri de tıpkı kendisi gibi gerçekçilikten uzak, renkli ve mizahi bir sunuma sahip. Karakter ve araç modellemeleri, abartı bir çizgide hazırlanmış, ortası olmayan ve uç noktalara değinen bir çizgide. Silahlardan kan efektlerine kadar her öğe abartı içeriyor, gerçekçilikten veya fizik kurallarından nasibini almamış vaziyetteler. Zaten bu öğeler oyunun eğlenceli olmasını sağlıyor
SONUÇ
Kendi fizik kurallarını kendi belirleyen bir oyun Saints Row: The Third. Silahlar, araçlar, karakterler, görevler, kısacası tüm öğeleriyle koca Steelport şehrinin suç dünyasını gerçekçi bir biçimde yansıtma kaygısı yok. Amaç tamamen eğlenceli ve aksiyonu bol bir oyun deneyimi sunmak. Yapımcılar bunu başarabilmek için her türlü abartıya başvurmuş, bol aksiyonlu sahnelerle de desteklemişler. Zayıf kalan araç sürüşü ve derin olmayan hikayesi, eğlenceli vakit geçirmenize engel olmayabilir. Ancak amacını yerine getirebiliyor olması, Saints Row: The Third’ün akıllarda kalacak bir yapım olacağı anlamına gelmiyor. Daha çok günü kurtarmak ve tüm kaygılardan uzak sadece çılgınlık yapmak isteyenlere hitap ediyor SR: The Third.
Aral Game
Fiyat: 180,00TL (PS3) | |
| | | | | | Saints Row: The Third İncelemesi (PS3) | |
|
Similar topics | |
|
| | Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| | BZMFRM,Oyun Arşivi,Program Arşivi,Online Oyunlar,Knight,Metin2,CS,Ödev Arşivi,Online,Slayt,İndir :: Bilgisayar ve PS Oyunları :: Oyun Anlatımları ve İncelemeleri | |
|
| | BZMFRM,Oyun Arşivi,Program Arşivi,Online Oyunlar,Knight,Metin2,CS,Ödev Arşivi,Online,Slayt,İndir :: Bilgisayar ve PS Oyunları :: Oyun Anlatımları ve İncelemeleri | |
|
|
| |
|
