BZMFRM,Oyun Arşivi,Program Arşivi,Online Oyunlar,Knight,Metin2,CS,Ödev Arşivi,Online,Slayt,İndir
Merhaba Ziyaretçi,
Formumuza Hala Kayıt Olmadınmı?
Formumuzdan Faydalanmak İstemezmisin?
Forumda Bilgi Paylaşımı Yapmak İstemezmisin?
Moderatorlermize Ödevlerin Hakkında Soru Sormak İstemesmisin?
Tabiki İstersin O zaman Ne Duruyorsun Hemen Kayıt Ol ve Bilgilermizden Faydalan..

Arap Toplumu ve Kültürü Hakkında Uyeols10
BZMFRM,Oyun Arşivi,Program Arşivi,Online Oyunlar,Knight,Metin2,CS,Ödev Arşivi,Online,Slayt,İndir
Merhaba Ziyaretçi,
Formumuza Hala Kayıt Olmadınmı?
Formumuzdan Faydalanmak İstemezmisin?
Forumda Bilgi Paylaşımı Yapmak İstemezmisin?
Moderatorlermize Ödevlerin Hakkında Soru Sormak İstemesmisin?
Tabiki İstersin O zaman Ne Duruyorsun Hemen Kayıt Ol ve Bilgilermizden Faydalan..

Arap Toplumu ve Kültürü Hakkında Uyeols10
BZMFRM,Oyun Arşivi,Program Arşivi,Online Oyunlar,Knight,Metin2,CS,Ödev Arşivi,Online,Slayt,İndir
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
BZMFRM,Oyun Arşivi,Program Arşivi,Online Oyunlar,Knight,Metin2,CS,Ödev Arşivi,Online,Slayt,İndir


 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  


 

 Arap Toplumu ve Kültürü Hakkında

Aşağa gitmek 
YazarMesaj


avatar


Kayıt tarihi : 01/01/70
Aktiflik :
Arap Toplumu ve Kültürü Hakkında Left_bar_bleue998 / 999998 / 999Arap Toplumu ve Kültürü Hakkında Right_bar_bleue

Deneyim :
Arap Toplumu ve Kültürü Hakkında Left_bar_bleue998 / 999998 / 999Arap Toplumu ve Kültürü Hakkında Right_bar_bleue

Saygınlık :
Arap Toplumu ve Kültürü Hakkında Left_bar_bleue998 / 999998 / 999Arap Toplumu ve Kültürü Hakkında Right_bar_bleue

Seviye :
Arap Toplumu ve Kültürü Hakkında Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Arap Toplumu ve Kültürü Hakkında Right_bar_bleue


Arap Toplumu ve Kültürü Hakkında Empty
MesajKonu: Arap Toplumu ve Kültürü Hakkında   Arap Toplumu ve Kültürü Hakkında EmptyPaz Mart 28, 2010 10:57 am

ARAPLAR sözcüğü
günümüzde anadili Arapça olan toplulukları kapsar. Bu toplum­lar
Akdeniz'in güneyinden ve doğusundan başlayarak Afrika'da Sahra Çölü ve
Sudan'a, doğuda Irak'a ve Arabistan Yanmadası'na ka­dar yayılmıştır .
Arapça konu­şulan ülkeler Arap ülkeleri olarak bilinir . Anadil olan
Arapça'nın yanı sıra Kuzey Afrika'da Berberi dili, Irak'ta Kürtçe, Güney
Arabistan'da ise buraya özgü yerel diller konuşulur. Orta Asya'da
Semerkant dolaylarında ve Kuzey Afganistan'da da Arapça konuşan
toplumlar yaşamaktadır

Arap Toplumu ve Kültürü Hakkında Arap1hd4

Arap Toplumu



Araplar aynı dili ve çoğunlukla da
aynı dini (İslam) paylaşmakla birlikte, Arabistan dışın­da yerleştikleri
bölgelerin yerli halkıyla karı­şıp, onların geleneklerini
benimsedikleri için töreleri birbirinden farklıdır. Buna karşılık
Afrika-Asya kurak çöl kuşağında yaşadıkları için aralarında büyük
benzerlikler de vardır. Bu yörelerde tarım yalnızca belli başlı birkaç
ırmak çevresinde, vahalarda ya da daha bol yağış alan dağlık bölgelerde
yapılır. Mısır'da Nü, Irak'ta da kaynakları Türkiye'de olan Dicle ve
Fırat başlıca ırmaklardır. Fas'ın bazı bölümleri ile Filistin, Lübnan ve
Yemen daha çok dağlık bölgelerdir. Doğu Arabistan ve Sahra Çölü'nün
bazı kesimlerinde vahalar vardır.
Çok eski zamanlardan beri kurak çöl kuşağı iki
tür topluluğa yurt olmuştur: Yerleşikler ve göçebeler. Yerleşikler
çiftçiler ya da kentliler­di. Göçebeler ise deve ve koyun güder,
hayvanları otlatmak için yılın büyük bir bölü­münü otlakları dolaşarak
geçirirlerdi. Yazın otlaklar kuruyunca, yerleşme bölgelerinde ya da
vahaların yakınlarında kendi dokuduklan çadırlarını kurarlardı. Öte
yandan, pek çok köylü de kış ve ilkbahar aylarında koyun sürüleriyle
çöle gidip çadırlarda göçebe yaşa­mı sürerdi. Yerleşikler ile göçebeler
her zaman birbirlerine bağımlıydılar. Yerleşikler göçebelerden et
gereksinimlerini karşılamak için koyun ve keçi, ulaşımda kullanmak üzere
deve satın alırlardı. Göçebeler de tarım ürü­nü, silah, giysi gibi
gereksinimlerini kentler­den sağlar, yazın vaha ve derelerinden
yarar­lanırlardı.
Çok eskiçağlarda Güney Arabistan baharat
ticaretinin önemli bir merkeziydi. Anadolu folklorunda da adı geçen Sebâ
Melikesi Bel-kıs, belki de Güney Arabistan'daki baharat krallıklarından birinin kraliçesiydi. Baharat deve
kervanlarıyla Arabistan'dan Akdeniz limanlarına taşınırdı. Deve güderek
dolaşan ve Bedevi adı verilen kabileler, Arabistan' dan geçen bütün
baharat yollarını ellerinde tutuyorlardı.
Kent dışında yaşayan Araplar'ın çoğunun yaşam
biçimleri birbirine benzer. Evlerin başlıca eşyaları, üzerinde oturulan
ve uyunan halılar, kilimler ve yastıklardır. Bir eve girme­den önce
konuklar halıları kirletmemek için ayakkabılarını çıkarır ve bir kenara
otururlar. Odanın ortasına oturmaları ya da sırtlarını orada
bulunanlardan birine dönmeleri uygun görülmez. Evler genellikle
erkeklerin girip çıkabildikleri selamlık adı verilen bir dış bölme ve
aileden kadınların yaşadığı harem adı veri­len bir özel bölme olmak
üzere ikiye ayrılmış­tır. Yemek haremde, erkek konuklara sunulan çay ve
kahve ise selamlıkta pişirilir.
Geleneksel konukseverlik özellikle kırsal
kesimde sürmektedir. Bugün bile, yörelerin önde gelenleri önceden
tanımadıkları yolcula­rı evlerinin selamlık bölümünde ağırlarlar.
Günümüzde toplam Arap nüfusunun yüzde 5-10'unu
oluşturan Bedeviler özellikle Suudi Arabistan'da yaşarlar. Kentlerde
yaşayan Araplar'ın sayısı nüfusun yüzde 40'ını bul­maktadır. Geri
kalanlar birbirlerinden uzak küçük köylerde yaşadıkları için
geleneklerini daha çok korumuşlardır.



Tarih



Hz. Muhammed'in (İS 571-632) kurduğu
İs­lam dinini ilk benimseyenler Araplar'dı . Kendilerine "Tann'nın
iradesini kabul eden" anlamına gelen Müslüman adını verdi­ler. Dinsel
bir coşkuyla harekete geçen ilk Müslümanlar, dinlerini başkalarına da
benim­setmeye çalıştılar. Birçok ülke ele geçirerek büyük bir
imparatorluk kurdular. Hz. Mu­hammed'in ölümünden sonra ona inananlar,
kendilerine bir halife seçtiler. Halifeliğin yö­netim merkezi önce
Mekke, sonra Suriye'de­ki Şam kentiydi. Halifeliğin Emeviler'den
Abbasiler'e geçmesiyle, 750'de Irak'taki Bağ­dat kenti halifeliğin
başkenti oldu .
Araplar askeri basanlarının yanı sıra, sanat ve
bilime de büyük önem verdiler. Harun
Reşid'in halifeliği sırasında (786-809),
baş­kent Bağdat önemli bir kültür merkezi oldu. Avrupa ve Doğu
ülkelerinde tanınan üniver­sitesiyle olduğu kadar mimarlık, astronomi,
tıp ve matematik alanlarında da ün kazandı. Bugün kullanmakta olduğumuz
sayı sistemini Avrupa'ya Araplar tanıtmış, bir matematik dalı olan cebir
de onlann katkılarıyla geliş­miştir. Mısır'da Kahire, İspanya'da
Kurtuba (bugünkü Cordoba) gibi Araplar'ın fethettik­leri öteki kentlerde
de sanat ve bilim çok ilerledi. Ama Araplar'ın ele geçirdikleri
top­raklar uzun süre tek bir yönetim altında kalmadı. Mısır ve
İspanya'da ayrı halifelikler kuruldu. Orta Asya'dan gelen Moğollar
1258'de Bağdat'ı ele geçirerek halifeliğe son verdiler. 11. yüzyılda
Avrupa'daki Hıristiyan ülkeler, Suriye ve Filistin'e Haçlı Seferleri
olarak bilinen seferler düzenlediler. Hıristi­yanlar burada yaklaşık 100
yıl süren krallıklar kurdularsa da sonunda yenildiler ve bu
top­raklardan uzaklaştırıldılar. Haçlı Seferleri, Avrupa ile Arap
ülkeleri arasındaki ticaretin gelişmesine, ayrıca Arap sanat ve
biliminin dünyaya yayılmasına yol açtı .
15. yüzyılda Osmanlılar'ın Anadolu'da güç­lü bir
devlet kurmasından yaklaşık 100 yıl sonra, Araplar'ın yaşadığı
ülkelerin hemen hepsi Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliği altına girdi.
Yavuz Sultan Selim döneminde Mercidabık ve Ridaniye savaşlan sonucunda
1517'de Mısır, Suriye ve Hicaz, oğlu Kanuni Sultan Süleyman döneminde de
Bağdat, Irak, Aden ve Yemen Osmanlı topraklanna katıl­dı. Yalnızca
Arabistan'ın iç bölgeleri Osmanlı egemenliğinin dışında kaldı. Osmanlı
İmpara­torluğu en parlak döneminde Avrupa devlet­leriyle yanşabilecek
durumdaydı. Ne var ki, daha sonra Avrupa'daki teknik ve ekonomik
gelişmelerin gerisinde kalan Osmanlılar, bu topraklan yitirdiler ve 19.
yüzyıldan başlaya­rak Arap ülkeleri birer birer Avrupa devletle­rinin
yönetimi altına girdi. İngiltere, Arabis­tan'ın güney ve doğu kıyılannı,
daha sonra da Mısır'ı ele geçirdi. Fransa, Tunus ile Ceza­yir'i, İtalya
Libya'yı aldı. Osmanlı İmparator­luğu'nun elinde yalnızca Suriye
(Lübnan ve Filistin ile birlikte), Irak ve Arabistan'ın bazı bölgeleri
kaldı.


Osmanlı İmparatorluğu'nun ı. Dünya Sa-vaşı'na
Almanya'nın yanında girmesi üzerine İngiltere, Mekke Emiri Hüseyin bin
Ali'nin önderliğinde Araplar'ı kışkırtarak başkaldır­malarına yardımcı
oldu. Arapça'yı anadili gibi bilen Albay T. E. Lawrence gibi bazı
İngiliz subaylarının yardımıyla Araplar, Türkler'in 1918'de uğradığı
yenilgide önemli rol oynadı­lar . Savaştan sonra bağımsız devletler
oluşturmayı uman Arap­lar, Milletler Cemiyeti'nce İngiliz ve Fransız
mandası olarak kabul edilince aldatıldıklarını anladılar. Ayrıca
İngiltere, Yahudiler'e Filis­tin'de yurt edinmelerine yardımcı olacağına
söz vermişti. Verilen bu sözün doğuracağı so­nuçlardan kaygı duyan
Araplar, Filistin'in kendi yurtlan olduğuna inanıyorlardı.
ı. Dünya Savaşı'nı izleyen 50 yıl içinde Arap
devletleri birbiri ardından bağımsızlık­larını elde ettiler. Bu
devletlerin birçoğu 1945'te kurulan, Arap Birliği adıyla bilinen
konfederasyona katıldı. Birliğin amacı Arap­lar arasında ekonomik,
siyasal ve askeri dayanışmayı sağlamaktı.
Bugün Arap dünyasını ilgilendiren üç önemli
konu, petrol gelirlerinin en iyi nasıl değerlendirileceği (bu gelir bazı
Arap devlet­lerini çok zenginleştirmiştir); İslam felsefesi ile çağdaş
dünyanın nasıl bağdaştırılacağı ve İsrail sorununun nasıl çözüleceğidir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Arap Toplumu ve Kültürü Hakkında
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Eskimolar Geleneksel Toplumu
» Çerkez Kültürü
» Boşnak Kültürü
» Hiphop Kültürü
» Nargile Kültürü

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
BZMFRM,Oyun Arşivi,Program Arşivi,Online Oyunlar,Knight,Metin2,CS,Ödev Arşivi,Online,Slayt,İndir :: Genel Bilgiler :: Dünya Kültürleri-
Buraya geçin: