BZMFRM,Oyun Arşivi,Program Arşivi,Online Oyunlar,Knight,Metin2,CS,Ödev Arşivi,Online,Slayt,İndir
Merhaba Ziyaretçi,
Formumuza Hala Kayıt Olmadınmı?
Formumuzdan Faydalanmak İstemezmisin?
Forumda Bilgi Paylaşımı Yapmak İstemezmisin?
Moderatorlermize Ödevlerin Hakkında Soru Sormak İstemesmisin?
Tabiki İstersin O zaman Ne Duruyorsun Hemen Kayıt Ol ve Bilgilermizden Faydalan..

Musab Bin Umeyr(R.A) Uyeols10
BZMFRM,Oyun Arşivi,Program Arşivi,Online Oyunlar,Knight,Metin2,CS,Ödev Arşivi,Online,Slayt,İndir
Merhaba Ziyaretçi,
Formumuza Hala Kayıt Olmadınmı?
Formumuzdan Faydalanmak İstemezmisin?
Forumda Bilgi Paylaşımı Yapmak İstemezmisin?
Moderatorlermize Ödevlerin Hakkında Soru Sormak İstemesmisin?
Tabiki İstersin O zaman Ne Duruyorsun Hemen Kayıt Ol ve Bilgilermizden Faydalan..

Musab Bin Umeyr(R.A) Uyeols10
BZMFRM,Oyun Arşivi,Program Arşivi,Online Oyunlar,Knight,Metin2,CS,Ödev Arşivi,Online,Slayt,İndir
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
BZMFRM,Oyun Arşivi,Program Arşivi,Online Oyunlar,Knight,Metin2,CS,Ödev Arşivi,Online,Slayt,İndir


 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  


 

 Musab Bin Umeyr(R.A)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ßeчazKiη
Süper Moderatör

Süper Moderatör
ßeчazKiη


Mesaj Sayısı : 869
Cinsiyet : Erkek
Nerden : Silivri
Kayıt tarihi : 27/06/10
Aktiflik :
Musab Bin Umeyr(R.A) Left_bar_bleue999 / 999999 / 999Musab Bin Umeyr(R.A) Right_bar_bleue

Deneyim :
Musab Bin Umeyr(R.A) Left_bar_bleue999 / 999999 / 999Musab Bin Umeyr(R.A) Right_bar_bleue

Saygınlık :
Musab Bin Umeyr(R.A) Left_bar_bleue999 / 999999 / 999Musab Bin Umeyr(R.A) Right_bar_bleue

Seviye :
Musab Bin Umeyr(R.A) Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Musab Bin Umeyr(R.A) Right_bar_bleue


Musab Bin Umeyr(R.A) Empty
MesajKonu: Musab Bin Umeyr(R.A)   Musab Bin Umeyr(R.A) EmptyPerş. Tem. 08, 2010 7:30 pm

Mus'ab bin Umeyr, hem annesi hem de babası
tarafından Kureyş'in asîl ve zengin bir âilesine mensub idi. Zengin
oldukları için gâyet râhat bir hayat sürüyordu. Orta boylu, güzel yüzlü,
nâzik ve yumuşak huylu, son derece zekî idi. Güzel konuşurdu.


Akl-ı selîm sâhibi olduğundan, putların bir
fayda veya zarar veremiyeceğini bilir onlara tapılmasından nefret
ederdi. Annesi tarafından en iyi şartlar altında refah ve bolluk içinde
yetiştirilmişti.


Güzel yüzlü ve zengin olduğundan Mekke halkı
ona gıpta ile bakardı. Peygamber efendimiz bunun için "Mekke'de
Mus'ab'dan daha zarîf, daha nârin, daha güzel kimse yok idi. Saçları
kıvrım kıvrım idi." buyurmuşlardı.


Dîninden dönmedi

Bütün bu rahatlıklara rağmen kalbinde büyük
bir boşluk hissediyordu Mus'ab bin Umeyr. Bu maksatla sevgili
Peygamberimizin bir merkez olarak seçtiği, İslâmı anlattığı ve o zaman
Mekke'de müslümanların toplandığı Erkam bin Ebi'l-Erkam'ın evine gitti.
Resulullahı görür görmez Müslüman oldu.


İslâmiyeti kabûl ettiği an hayatı da
birdenbire değişti. Eski servet ve zenginliğin yerini fakirlik aldı.


Âilesinin sevgili oğullarına yapmadığı eziyet
kalmadı. Onu dîninden döndürmek için evlerindeki bir mahzene hapsederek
günlerce aç ve susuz bıraktılar. Arabistan'ın yakıcı güneşi altında
ağır ve tahammülü zor işkenceler yaptılar.


Fakat Mus'ab bin Umeyr, bu ağır ve acımasız
işkenceler karşısında sabır ve sebât göstererek aslâ İslâmiyetten
dönmedi. Her seferinde bütün gücüyle haykırıyordu:


- Allahtan başka tapılacak, ibâdet edilecek
ilâh yoktur. Muhammed aleyhisselâm O'nun peygamberidir.


İslâmiyet'i kabûl ettikten sonra Mekke'de
sıkıntı ve işkencelere mâruz kalan Mus'ab bin Umeyr, Resûlullahın
izniyle iki defa Habeşistan'a hicret etti. Bir müddet orada kalıp, her
türlü sıkıntıya katlandı.


Daha sonra dönüp, Peygamberimizin yanına
geldi. Onun bu gelişini Hz. Ali şöyle anlatmıştır:


Resûlullah ile oturuyorduk. Bu sırada Mus'ab
bin Umeyr geldi. Üzerinde yamalı bir elbiseden başka giyeceği yoktu.
Resûlullah onun bu hâlini görünce, mübârek gözleri yaşla doldu ve:


- Kalbini Allahü teâlânın nûrlandırdığı şu
kimseye bakın! Anne ve babası onu en iyi yiyecek ve içeceklerle
besliyorlardı. Allah için bunların hepsini terk etti. Allah ve Resûlünün
sevgisi, onu gördüğünüz hâle getirmiştir, buyurdu.


İlk öğretmen

Birinci Akabe bî'atında Müslüman olan
Medîneliler, Resûlullah efendimize:


"Yâ Resûlallah! İçimizde, İslâmiyet açıklandı
ve yayılmaya başladı. Halkı Allahın Kitâbına da'vet edecek, Kur'ân-ı
kerîmi okuyacak, İslâm dînini anlatacak, İslâmın sünnet ve emirlerini
aramızda ikâme edecek, yerleştirecek, namazlarımızda bize imâmlık
yapacak bir kimse gönder" diye mektup yazdılar.


Bunun üzerine Resûlullah efendimiz Mus'ab bin
Umeyr'i, Medine'ye gönderdi ve ona:


"Medînelilere Kur'ân-ı kerîm okumasını,
İslâmiyetin emir ve yasaklarını öğretmesini, namazlarını kıldırmasını"
emretti.


Mus'ab bin Umeyr kısa zamanda Medîne'ye
vardı. Orada kendisini büyük sevinçle karşıladılar. Es'ad bin Zürâre'nin
evine yerleşti. Ev sâhibi Medîneli ilk Müslümanlardan idi. Orada
insanlara dinlerini öğretmeye başladı.


Mus'ab bin Umeyr, Medîne'de Es'ad bin
Zürâre'nin evinde Kur'ân-ı kerîm öğretiyor ve İslâmiyet'i anlatıyordu.
Onun bu hizmetiyle Medîne'de çok kimse Müslüman oldu. Medîne'de bulunan
kabîle reîslerinden Sa'd bin Muâz, Üseyd bin Hudayr henüz Müslüman
olmamışlardı. Bunların durumu çevreyi etkiliyor, İslâmiyet'in hızla
yayılmasını engelliyordu.


Bir gün Mus'ab bin Umeyr, bir bahçede,
etrâfında bulunan Müslümanlara dîni anlatıyor, sohbet ediyordu. Bu
sırada Evs kabîlesinin reîslerinden olan Üseyd, elinde mızrağı olduğu
hâlde hiddetli bir şekilde gelip, şöyle konuşmaya başladı:


Siz bize niçin geldiniz, insanları
aldatıyorsunuz? Hayâtınızdan olmak istemiyorsanız buradan derhâl
ayrılın!


Onun bu taşkın hâlini gören Mus'ab bin Umeyr;

- Hele biraz otur! Sözümüzü dinle.
Maksadımızı anla, beğenirsen kabûl edersin. Yoksa engel olursun, diyerek
gâyet yumuşak ve nâzik bir şekilde karşılık verdi.


Üseyd sâkineşip;

- Doğru söyledin, dedi ve mızrağını yere
saplayarak oturdu.


Mus'ab bin Umeyr ona İslâmiyet'i anlattı ve
Kur'ân-ı kerîm okudu. Kur'ân-ı kerîmin eşsiz belâgatı ve tatlı üslûbunu
işiten Üseyd kendini tutamayıp;


- Bu ne kadar güzel, ne kadar iyi bir sözdür.
Bu dîne girmek için ne yapmalı, diye sordu.


Güzel yüzlü, tatlı dilli öğretmen cevap
verdi:


- Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah
demek kâfidir.


Mus'ab bin Umeyr'in, bu sözü üzerine Kelime-i
şehâdeti söyleyip Müslüman olan Üseyd, sevincinden yerinde duramadı ve:


- Ben gidip arkadaşlarıma da anlatayım,
diyerek ayrıldı.


Evs kabîlesinin reîsi Sa'd bin Muâz'ın ve
kabîlesinin yanına varınca, Müslüman olduğunu söyledi.


Bunu gören Sa'd şaşırarak hiddetlendi ve
Mus'ab bin Umeyr'in yanına koştu. Yanına varınca sert bir kızgın bir
tavırla konuşmaya başladı.


Mus'ab bir Umeyr, ona da gâyet yumuşak
konuştu ve oturup biraz dinlemesini söyledi. Sa'd, bu nâzik konuşma
karşısında yumuşayıp oturdu ve konuşulanları dinlemeye başladı.


Mus'ab bin Umeyr, ona da İslâmiyet'i anlattı
ve Kur'ân-ı kerîmden bir miktâr okudu. Kur'ân-ı kerîm okunurken Sa'd'ın
yüzü birden bire değişiverdi. O da orada Müslüman oldu. Kendinde duyduğu
üstün bir hâlin ve râhatlığın şevkiyle derhâl kavminin yanına gidip
onlara şöyle dedi:


- Ey kavmim beni nasıl biliyorsunuz?

-Sen bizim büyüğümüz ve üstünümüzsün.

- Öyle ise Allah'a ve Resûlüne îmân
etmelisiniz... Îmân etmedikçe sizin erkek ve kadınlarınızla konuşmak
bana harâm olsun.


Bunun üzerine kavmi hep birden İslâmiyeti
kabûl etti. O gün kabîlesinden îmân etmedik kimse kalmadı. Mus'ab bin
Umeyr'in büyük gayretleri ve hizmeteri netîcesinde İslâmiyet, Medîne'de
sür'atle yayıldı. Öyle ki, İslâmiyet her eve girmiş, îmân etmeyen
kalmamıştı.


İlk Cuma Namazı

Ensâr-ı kirâm , Resûlullahdan izin alarak
Sa'd bin Heyseme'nin evinde ilk defâ Cum'a namazını edâ ettiler.
Medîne-i münevverede ilk kılınan Cum'a namazı bu oldu.


Mus'ab bin Umeyr, Müslüman olan Medîneli
müslümanlar ile ikinci Akabe bîatında bulundu. Bedr savaşında sancaktâr
olup, büyük gayret ve kahramanlık gösterdi. Süveyd bin Harmale ile
birlikte Abdüddâroğullarından Bedir savaşına katılan iki kişiden biri
idi. Mus'ab, Uhud savaşına da katıldı. Yine sancağı o taşıyordu.


Bu savaşta Peygamberimizin yanından
ayrılmayarak saldıranlara karşı koyuyordu. İki zırh giyinmişti. Bu
hâliyle Peygamberimize benziyordu.


Müşrik ordusundan İbn-i Kâmia adında biri
Peygamberimize saldırırken, Mus'ab bin Umeyr onun karşısına çıktı. Bu
müşrik, bir kılıç darbesiyle Mus'ab bin Umeyr'in sağ kolunu kesti.
Mus'ab bunun üzerine sancağı derhâl sol eline aldı.


Mus'ab o esnâda; "Muhammed (aleyhisselâm)
ancak resûldür. Ondan evvel daha nice peygamberler gelip geçmiştir"
meâlindeki Al-i İmrân sûresinin 144. âyet-i kerîmesini okuyordu. İkinci
bir darbe ile sol kolu da kesilince, sancağı kesik kollarıyla tutup
göğsüne bastırdı ve yine aynı âyet-i kerîmeyi okudu. Bu hâliyle kendini
Peygamberimize siper yapan Mus'ab bin Umeyr'in üzerine hücum eden İbn-i
Kâmia, vücûduna bir mızrak sapladı ve Mus'ab bin Umeyr yere yıkılıp
şehîd oldu.


Mus'ab bin Umeyr zırh giydiği zaman,
Peygaberimize benzediği için müşrikler onu şehîd edince Peygamberimizi
ödürdüklerini zannetmişlerdi.


Hz. Mus'ab şehîd olunca; onun sûretinde bir
melek, sancağı aldı. Mus'ab'ın şehîd düştüğünden Resûlullahın henüz
haberi olmamıştı. "İleri ey Mus'ab ileri!" diye sesleniyordu. Bunun
üzerine bayrağı elinde tutan melek, geri dönüp Resûlullah efendimize;
"Ben Mus'ab değilim" diye cevap verince, Resûlullah sancağı elinde
tutanın melek olduğunu anladı. Bundan sonra Peygamberimiz sancağı Hz.
Ali'ye verdi.


Resûlullah efendimiz, Mus'ab bin Umeyr'i
şehîd olmuş görünce, başı ucuna dikilerek Ahzâb sûresinden:


"Mü'minlerden öyle yiğitler vardır ki, onlar
Allah'a verdikleri sözde sadâkat gösterdiler. Onlardan bâzıları şehîd
oluncaya kadar çarpışacağına dâir yaptığı adağını yerine getirdi. Kimisi
de şehîd olmayı bekliyor. Onlar verdikleri sözü aslâ değiştirmediler"
meâlindeki âyet-i kerîmeyi okudu ve sonra şöyle buyurdu:


- Allah'ın Resûlü de şâhittir ki, siz kıyâmet
günü Allah'ın huzûrunda şehîd olarak haşrolunacaksınız.


Selâm vereceklerdir

Daha sonra yanındakilere dönüp;

- Bunları ziyâret ediniz. Kendilerine selâm
veriniz. Allahü teâlâya yemîn ederim ki, kim bunlara bu dünyâda selâm
verirse, kıyâmette bu aziz şehîdler kendilerine mukâbil selâm
vereceklerdir, buyurdu.


Daha sonra Mus'ab bin Umeyr'e kefen olarak
bir şey bulunamamıştı. Mekke'nin en zengin iki ailesinden birinin çocuğu
olan Mus'ab bin Umeyr'in örtünecek kefeni yoktu. Vücûdu kaftanı ile ve
ayak tarafı da otlarla örtülmek sûretiyle defnedildi.


Habbâb bin Eret der ki:

Mus'ab bin Umeyr, Uhud'da şehid edilince,
kendisini saracak kısa bir hırkadan başka bir şey bulunamadı. Hırkayı
baş tarafına çektik, ayakları açıldı. Ayaklarına çektik, baş tarafı
açıldı. Resûlullah bize:


- Onu baş tarafına çekiniz! Ayaklarını
otlarla kapatınız! buyurdu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Musab Bin Umeyr(R.A)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Mus'ab İbn Umeyr (r.a)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
BZMFRM,Oyun Arşivi,Program Arşivi,Online Oyunlar,Knight,Metin2,CS,Ödev Arşivi,Online,Slayt,İndir :: İslam ve İnsan Bölümleri :: Peygamberlerin, Evliyaların, Sahabelerin hayatları-
Buraya geçin: